MeFENDİ

Efendiler ve Efendileri... aaaa ve Aaaa.

MeFENDİ

Enemın...

mefendi

Sen insan misin

SEN İNSAN MISIN-?-


 

 

-Sen İnsan mısın?

-Sen insan değilsin!

Binlerce yıldır filozoflar insanı ve insanın nasıl var olduğunu düşünmüştür. Bunu düşünen sadece filozoflar değildi, insanın kendisi de düşünmüştür bunu yaşamlarını devam ettirme kaygılarından vakit kaldığında. Cesaret edip en derine kadar düşünmeye çalışan insanlar ‘farklı’ olmuştur diğer insanların gözünde. Bir kısmı yadırganmış, dışlanmış hatta öldürülmüş. Bir kısmı ise kendisini içerisinde bulunduğu sosyal yapıya adapte ederek cevaplar bulmuşlardır ve yaşadıkları dönemde ‘önemli’ olmuşlardır.

Önemli olan ‘farklı’ ve ‘önemli’ insanlar arasındaki farklar değildir. Bunların vardıkları ortak sonuçlardır önemli olan.

En baştaki sen insan mısın sorusuna dönüyoruz şimdi!

İnsan: toplum halinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme, konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendiren canlıdır.

En büyük filozofların dahi bulamadığı bu tanım çok önemli. İnsanı genel olarak buradaki kelimelerle doğru bir şekilde ifade etmiş fakat burada da eksikler var.

Her insan bir toplum içerisinde yaşıyor. Tek başına yaşayamıyor insan. Dağın başında kendisine bir ömürlük ihtiyaçları sağlansa dahi insan tek başına yaşayamaz. Çünkü en azından insanlığın devam edebilmesi için bir tane karşı cinse ihtiyaç duyar. Aksi taktirde o tek başına yaşayan insan ölür dolayısıyla da insanlık ölür.

Her toplumun kendisine göre bir kültürü vardır. Bu kültürler yaşanılan coğrafya ve dinlerden direk olarak etkilenir. İnsanların hepsi dünya üzerinde yaşadığı için herhangi bir coğrafyada yaşar, uzayda falan yaşamak mümkün değil şimdilik rahatça bu dünyada yaşadığımız gibi!

Mecburen bir toplum içerisinde yaşayan insanın o toplumla anlaşması gerekir. Bu yüzdende bir dile ihtiyaç duyar. İşaret dili de olabilir bu dil. Sonuçta insan konuşur.

İnsan evreni bütün olarak kavrayabilir. Baksanıza uzayın dört bir yanına füzeler gönderiyoruz. Hızla gelişen yüksek teknolojiye rağmen Güney Amerika’da yaşayan ilkel bir kabileyi ancak bulabildi insan. Demek ki insan evrenin tümünü kavrayamıyor. Bazı insanların evrenin tümünü kavradığını varsaysak dahi bu Güney Amerika’daki ilkel kabile örneği insanların hepsinin evreni bütün olarak kavramadığını gösteriyor yoksa o ilkel kabile havada helikopter gördüğünde oklar fırlatmazdı. Bazı istisnai insanların da evreni bütün olarak kavradığı varsayım olarak kaldığı için, insan evreni bütün olarak kavrayamaz. Hele hele sürekli genişleyen bir evreni hiç kavrayamaz. Demek ki insanlar kendi idrakları ölçüsünde evrenin bir kısmını kavrayabiliyor. Bazısı sadece evini,bazısı mahallesini,bazısı şehrini, bazısı ülkesini, bazısı dünyayı bazısı güneş sistemini bazısı da samanyoluna kadar kavrayabiliyor….

Gelişen teknoloji insanların bulguları doğrultusunda evreni değiştirip biçimlendirdiğinin en iyi örneğidir. Buna söyleyecek bir şey yok.

Düşünme yeteneğine hayvanlar alemini ele aldıktan sonra değineceğiz. Çünkü bilimsel olarak insanlar hayvanlar alemi içerisinde yer alır. Ben kendimi bu alemde görmüyorum çoğu insanın görmediğinden de eminim. Fakat bu aleme değinmeden neden -düşünmediğimizi- açıklayamayız.

Hayvanlar topluluk halinde yaşamaz en başta. Aramızdaki ilk fark budur. Fakat hayvanlar sürü halinde yaşar. Topluluk ve sürü arasındaki farkı size bırakıyorum.

Sonuçta hayvanların da yaşadığı bir coğrafya vardır. Bahtsız bedevi çölde kutup ayısıyla akraba olur demişler ama bu karşılaşma kutup ayısı çöle gittikten bir hafta içerisinde olmalıdır. Yoksa ayı ölür… Aynı zamanda kutup ayısıyla başka bir ayı türünün yaşama şekilleri faklıdır. Beslenme şekilleri gibi yaşam koşulları farlıdır. Bu farklılığı kültür olarak değerlendirmek için coğrafya etkisinin yanında en az bir de din etkisinin olması gerekir. Bu yüzden hayvanlar kültürsüzdür! Dinsiz olan insanların da bir kültürü vardır ama sonuçta bunlar yanlış yolda olduğu için bunları kültürlü sınıfına yerleştirebiliriz…

Diğer önemli bir faklılık ise, hayvanların konuşmamasıdır. Bir sürü halinde yaşarlar ama konuşamazlar. Kendi aralarında bir iletişim vardır tabi ki ama bunu konuşma olarak adlandıramayız. Anlamadığımız sesler çıkarır hayvanlar ya da kokuyla filan iletişim kurarlar. Ama konuşamazlar, itinayla yine belirtiyorum. İnsanların konuşması aralarındaki iletişimi sağlar. Aynı şekilde hayvanlar da bir şekilde

 

 

iletişim içerisindedir fakat bunu konuşma olarak adlandıramayız!

Ayrıca hayvanlar evreni bir bütün olarak kavrayamazlar. Yaşadıkları doğanın bir kısmını kavrarlar. Ama İnsanlar gibi tamamını idrak edemezler! Bu yönüyle de insandan farklıdırlar. Kavramak kelimesini yanlış düşünebilirsiniz ama hayvanlar yaşadıkları çevreyi kavrarlar yoksa orada nasıl yaşarlar?

Hayvanlar bu kavradıkları ufacık çevrelerine yuvalar yaparlar. Ağaçları yıkarak değiştirirler çevrelerini bir kısım hayvan.  Ama bunlar doğal hayatlarını sürdürmek için yaptıkları değişikliklerdir. İnsanlar gibi bilinçli bir şekilde doğasını değiştirip biçimlendiremez hayvanlar… Fakat şu son günlerde ülkemizdeki ayılar insanlara saldırıyorlar doğalarına zarar verdiğimiz için muhtemelen… Ya da içgüdüsel olarak saldırıyorlar!

Yukarıda belirttiğim özellikler insan ve hayvan arasında benzer gibi görünen özelliklerin aslında farklı olduğunu gösteriyor! Ne derece faklı olduğun siz karar vereceksiniz….

Düşünmek!

İnsanı insan yapan en önemli özelliktir. İnsanı –diğer- hayvanlardan ayıran en önemli özelliktir! Fakat insanı insan yapan bu özelliğinin insanın başına çok problemler oluşturduğu su götürmez bir gerçektir.

Mesela düşünce suçluları hapishaneleri meskene dinmiştir dünyanın her yerinde belirli periyotlarla. Olayları düşünebilirsin ama detaylı olarak yanlışlarını gösterip eleştiremezsin. Evet insan düşünür. Yaşamını devam ettirmek için düşünür insan, akşam eve nasıl ekmek götüreceğini,

 

okulunu nasıl bitireceğini, arkadaşıyla nasıl anlaşacağını, borçlu olduğu insanlardan nasıl kurtulacağını düşünür insan.

Bugün 24 insan düştü toprağa. Diğerlerini insandan saymadığımız için rakamlarını çok uçuyoruz bazen ama onlarında ocaklarına bir ateş düştü! Bunu düşünemezsiniz. Sadece yıllardır sizlere öğretilen bir tekerlemeyi devam edecek düşüncelerinize izin vardır. Ya da bu kadarını düşünüyoruz çoğumuz! Başımızda hiçbir asker beklemediğine göre demek ki biz kendimiz düşünmüyoruz!

Dünyanın bazı yerlerinde insanlar savaştan değil açlıktan ölüyor. Bazı yerlerde ise obezite ölüm nedenlerinin başını çekiyor! Ahmakça bir yaşam sürüyor dünyada. Sadece insanları öldürmemize sebep olmuyor bu ahmaklığımız. Kalıplara sığdırılmış insanlığımız dünyayı katlediyor en başta. Toplumların çoğu apolitik bir yaşam sürdürüyor ve bundan da hiç gocunmuyor. Aksine, her şeyi bildiğini idda ediyorlar ellerine geçen her fırsatta.

Buna rağmen düşünen insanlar var dünyada, her şeyi, her açıdan, tarafsızca düşünen insanlar…  Sayıları az ama olsun…

-Sen insan mısın?

-…

 

 

MeFENDİ

 

 

 

 

Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!

Tarihte Bugün v.5.0
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol