Azra benim adım
Azra benim adım
Ayak basılmamış toprağım ben,
Masumum, el değmemiş bir inci tanesiyim ben…
On dört gün önce geldim Van’a,
Daha görmedim Van’ı
Ama altındayım şimdi Van’ın
Görmediğim topraklarımın altında….
Üşümüyorum, annemin kollarındayım
Aç değilim, annemin ağzından besleniyorum
Korkmuyorum, korkaklık nedir bilmiyorum
Mutluyum, çünkü böyle yaratıldım…
Sesler geliyor yukarıdan
İki gündür duymadığım sesler
Annemin ninnilerinden farklı sesler
Yardıma gelen insanların sesleri…
Sevindim, annem üşümeyecek
Sevindim, annemin karnı doyacak
Sevindim, annem korkmayacak
Sevindim, annem mutlu olacak…
Üzüldüm, artık üşüyeceğim
Üzüldüm, artık acıkacağım
Üzüldüm, artık korkmayı öğreneceğim
Üzüldüm, artık mutsuz olacağım topraklarımın üstünde
Mutlu olabilmek varken toprağımın altında!
Sen insanoğlu, mutlu musun?
Kurtardın iki gün toprağın altında ağlayan annemi!
Kurtaramadın 3 gün sonra açtığın toprağın altındaki kardeşlerimi!
Isıtamadın 6 yaşındaki abim Deniz’i naylon çadırında!
Katlettin ikinci depremde evlerine soktuğun insanlarımı!
Sen insanoğlu, mutlu musun?
Geç yardım ettiğin için
Zamanında gelenlere engel olduğun için
Soğukta aç bıraktığın için
Adımı unuttuğun için…
Azra benim adım
Ayak basılmamış toprağım ben,
Masumum, el değmemiş bir inci tanesiyim ben…
MeFENDİ